Mario Dodić / HVAC Danışmanı ve Eğitmeni
Isı kaybı hesaplaması iyi bilinir ve çok sayıda iyi yazılım, Excel tabloları, el kitapları vb. vardır. Ben detaylı hesaplama konusunda uzman değilim ve bunu çok sık yapmıyorum ancak fark ettiğim şey, genellikle binanın ısı kaybının kendi başına büyük olması çünkü ısıtma sezonunun %100’ü için tasarım yapıyoruz ve sonra tasarımcı “güvenlik” için 1-2 kW ekler, kurulumcu ek 1-2 kW ekler ve %100’ümüzün %50 üzerinde oluruz. Gerçekte, ısı pompası yılın büyük bölümünde AÇIK/KAPALI çalışır, bunu birkaç kez tartıştım, özellikle burada: Büyük Boy Isı Pompasının Ana Sorunu
Şimdi, neden aşırı boyutlandırmanın hayranı olmadığımı açıklayan gerçek bir örnek sunmak istiyorum, bunun yerine ısıtma sezonunun %99’u veya %99,6’sı için tasarım yapmak daha mantıklı. Meslektaşlarımın çoğu bu görüşü paylaşıyor ve standartların ve yönetmeliklerin de bu yönde hareket etmesini umuyorum.
Bina detayları
İşte gerçek bir durum, ve beni ilgilendiren şey aşağıdaki diyagramda gösterildiği gibi, ne kadar az elektrik tükettiği.
Tasarımın hesaplaması şöyle:
– Evin büyüklüğü: yaklaşık 300 m²
– Dış mekan tasarım sıcaklığı: -15°C
– İç mekan sıcaklığı: oturma odası ve banyo 24°C, diğer odalar 21°C
– Tasarım sıcaklığında ısı kaybı: 11,8 kW
– m² başına ısı kaybı: 40 W/m²
– Yeni yapı, iyi yalıtım, düşük U değerleri
Isı kaybına dayanarak, 12 kW T-Cap modeli seçildi (kapasite -15°C’ye kadar düşmüyor), bu iyi ve doğru bir seçim olduğu kanıtlandı. Birçok kişi, özellikle böylesine soğuk ve nemli bir bölgede, bir tanesinin yeterli olmayacağından korkarak, 300 m²’lik bir ev için iki ısı pompası tercih ederdi.
İşte Panasonic Service Cloud’dan soğuk bir günün (gecenin) örneği:
– Dış ortam sıcaklığı: -10°C
– İç ortam sıcaklığı: 24°C
– Kompresör frekansı: 48 Hz (80 Hz’deki tepe noktası, her 2 saatte 10 dakika süren defrost döngüleri içindir)
– Güç tüketimi: 2,2 kW
– Isı çıkışı: 7,2 kW
-10°C’lik bir dış sıcaklıkta, kompresörün çok daha yüksek bir yükte çalışmasını ve daha fazla enerji tüketmesini beklersiniz, özellikle de kapasite “sınırda” olduğundan. Ancak, oturma odasında 24°C için yeterli olan 30°C’lik düşük besleme sıcaklığı, maksimumdan uzak, normal bir yük ile sonuçlanır.
Ayrıca beklenen (hesaplanan) 10 kW yerine 7,2 kW çıkışın elde edilmesi, binanın termal kütlesinin statik denklemlerde ve hesaplamalarda dikkate alınmayan önemli bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir.
Çözüm
LinkedIn’de, genellikle birçok kurulumun aşırı büyük olduğunu tartışıyoruz, ancak biz de burada bir balonun içinde yaşıyoruz. Dünyamızın dışında, giderek daha fazla sistem aşırı büyük. %10-20’den bahsetmiyorum (örneğin 8 kW ısı kaybı, 9 kW kapasite seçmelisiniz çünkü bir sonraki düşük kapasite muhtemelen 7 kW’dır), %50+’dan bahsediyorum.
Binanın termal kütlesinin gerçekten iyi bir rol oynayabileceğini düşünüyorum, ancak bu sadece benim kişisel görüşüm ve deneyimim. Muhtemelen ısı kaybı yazılım endüstrisinin arkasındaki adamlar bunun daha fazla farkındadır.
Hala abone değilseniz lütfen YouTube kanalına abone olun: HVAC Eğitim Merkezi
