Karbon ayak izini sıfıra indirme hayali, Baymak’ta gerçeğe dönüşüyor. Peki, ısıtma sektöründe devrim niteliğindeki yeni teknolojiler ve hidrojenle çalışan sistemlerle nasıl bir gelecek inşa ediliyor? Güneş enerjisiyle entegre edilen “Baymak Green House” konsepti ve 2025’te faaliyete geçecek yeni üretim hattı ile Baymak, enerji verimliliğinde nasıl bir çığır açacak? Tüm bu yeniliklerin perde arkasını öğrenmek için Baymak Satış ve Pazarlama Direktörü Pınar Canlı ile gerçekleştirdiğimiz bu söyleşide Baymak’ın sürdürülebilirlik yolculuğuna göz atın.
Firmanız ısıtma sistemlerinde karbon ayak izini azaltmak için ne tür teknolojik çözümler ve stratejiler geliştiriyor?
Baymak olarak dünyayı ve tüm canlıları koruma vizyonuyla yürüttüğümüz ve yenilikçi çalışmalarımızı kapsayan Sürdürülebilirlik Raporumuzu 2022 yılında paylaştık. Şirketimizin sürdürülebilirlik önceliklerimiz doğrultusunda çalışan enerji çalışma grubu sürekli enerji verimliği konusunda çalışmalarına devam ediyor. Ayrıca yatırım süreci devam eden yeni bir boyler hattı yatırımımız bulunuyor ve bu yatırımımızın 2025’te faaliyete geçeceğini öngörüyoruz. Emayeli ve emayesiz olmak üzere 2 ayrı ürün için montaj hattı olacak. Üstelik bu yeni üretim hattında kullanılan enerjinin bir kısmını doğalgazdan elektriğe çevirerek karbon salımını azaltmayı hedefliyoruz.
Karbon salımının azaltılması için önümüzdeki dönemde hidrojenli ürünler, elektrikli ürünler, yenilenebilir enerji kullanan ürünler ve hibrit çözümlerin kullanımında ve pazar büyüklüklerinde hızlı bir artış bekleniyor. Bu sebeple ısı pompalarına, hibrit ve hidrojen çözümlerine yatırım yapıyor, entegre iklimlendirme çözümleri ile enerji dönüşümüne yön veriyoruz. BDR Thermea Group, hidrojen teknolojisine çok önceden yatırım yaptı. Öyle ki grup olarak sattığımız kombilerin bir kısmı hidrojen ile çalışma teknolojisine uygun durumda. Bu da Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda hidrojene geçişinde markamızın entegrasyonunun hızlı olacağı anlamına geliyor.
Isıtma sistemlerinde düşük karbon emisyonlu teknolojiler kullanmak için hangi yeni ürün veya sistemleri geliştirdiniz?
Isıtma sistemlerinde düşük karbon emisyonlu teknolojiler, çevre dostu alternatifler sunarak enerji verimliliğini artırıyor. Bunlardan biri ısı pompası. Düşük emisyonlu bir seçenek olarak, özellikle yenilebilir enerji ile desteklendiğinde etkili olan ısı pompası iddialı olduğumuz bir ürün. 2030 sürdürülebilir dünya vizyonunda diğer elektrikli ısıtma sistemleri ile fosil yakıtlı kazanları geride bırakacağı öngörülen ısı pompasında sektörde güçlü bir şekilde konumlanıyoruz. Baymak olarak 2024 yılı başından bu yana ısı pompası satışlarında adet olarak geçen seneye oranla %100 büyüme kaydettik. Öte yandan sürdürülebilir bir enerji geleceği için yenilenebilir enerji projelerine yönelip, çevresel etkimizi azaltarak dünyanın sürdürülebilirliğine katkı sağlamak hedefiyle ‘Baymak Green House’ konseptini de geliştirdik. Bilindiği üzere ısı pompası, güneş kolektörü, PV panel, araç şarj istasyonu ve boyler ürünlerini kullanarak, havadan ve güneşten gelen enerjiyle evde ısıtma, soğutma, sıcak su sağlayabilen bu ev konsepti günümüzde ‘akıllı ev’ veya ‘enerji verimli ev’ olarak adlandırılıyor. Bu ürünlerle paket veya bireysel alımlarda sunacağımız hizmeti ve kapsamı ‘Baymak Green House’ olarak adlandırdık. Öncelikle ülke genelinde dört Baymak Green House bayisi görevlendireceğiz. 2025 yılı sonuna kadar ise bu sayının her bölgede olacak şekilde 20 bayiye çıkarılmasını hedefliyoruz.
Karbon ayak izini azaltma konusunda firmanızın kısa ve uzun vadeli sürdürülebilirlik hedefleri nelerdir?
İklimlendirme sektörü; 2024 yılında enerji verimliliği, çevre dostu çözümler, enerji dönüşümü ve dijitalleşme gibi öne çıkan konu başlıkları etrafında şekillendi. Gerek dünyada gerek Türkiye’de sektördeki şirketler, Ar-Ge, pazarlama ve üretimdeki yol haritalarını bu başlıklara göre belirlediler. Dünyadaki ekonomik, siyasal ve toplumsal koşullar iklimlendirme sektöründe de küresel bazı etkiler yarattı ve bu da pazarın dinamiklerini belirledi. Bugün BDR Thermea Group bünyesinde, sektörün öncü ve güçlü global aktörlerinden birisi olarak konumlanan şirketimiz, 55 yıllık tecrübesiyle bu koşullara uygun doğru stratejilerle ilerlemeye devam ediyor.
Kısa vadede mevcut ürün yelpazesinin enerji verimliliğini artırarak, daha az enerji tüketen sistemler geliştirmeyi planlıyoruz. Düşük emisyonlu ve yüksek verimli ısıtma sistemleri üzerine yenilikçi ürünler sunmaya yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Uzun vadeli hedeflerimizin başında ise tüm operasyonlarımızı karbon nötr hale getirmek geliyor. Buna yönelik olarak yenilenebilir enerji sistemleri ve çevre dostu teknolojiler üzerine Ar-Ge yatırımlarımızı artıracağız. Uzun süredir üretim ve dağıtım süreçlerimizde karbon salımını minimize etmek için yürüttüğümüz çalışmalarımızı hızlandıracağız. Ayrıca tedarik zincirindeki iş ortaklarımızla iş birliği yaparak, sürdürülebilir ve düşük karbonlu uygulamaları teşvik edeceğiz.
Isıtma sistemlerinizde yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımıyla karbon emisyonlarını azaltmak için nasıl bir entegrasyon sağlıyorsunuz?
Baymak olarak, ısıtma sistemlerinde yenilenebilir enerji kaynaklarının entegrasyonunu çeşitli yollarla gerçekleştiriyoruz. Örneğin; çevresel kaynaklardan ısı elde etmeyi sağlayan ısı pompası sistemleri, düşük karbon emisyon sağlıyor. Geliştirdiğimiz güneş enerji sistemleri ile çalışabilme olanağına sahip kombi ve sıcak su sistemleriyle de hem enerji tasarrufu sağlıyor hem de fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltıyoruz. Akıllı kontrol sistemlerimiz sayesinde ise, enerji ihtiyaçları optimize ediliyor. Böylece gereksiz enerji kullanımı ve dolayısıyla emisyonlar azaltılıyor.
Karbon ayak izini azaltan ısıtma sistemlerine yönelik tüketici bilinci ve talebinde bir artış görüyor musunuz?
Evet, iklim değişikliği ve çevresel sorunlar hakkında artan farkındalık, tüketicilerin daha sürdürülebilir enerji çözümlerine yönelmesine neden oluyor. Ayrıca birçok ülkede yenilenebilir enerji sistemlerine yönelik teşvikler ve yasal düzenlemeler, tüketicilerin bu tür teknolojileri tercih etmesini teşvik ediyor. Isıtma sistemlerindeki yenilikler, daha verimli ve kullanıcı dostu çözümler sunarak tüketicilerin ilgisini çekiyor. Öte yandan tüketiciler, çevre dostu ürünleri tercih ederek sosyal sorumluluklarını da yerine getirmek istiyorlar. Bu da talebin artmasında etkili oluyor.
